Su Gibi Aziz Ol...

Su Gibi Aziz Ol...

Hayatımda su ile tanışıklığım 40’lı yaşlarıma rastlar. Çocukken hiç denizi sevmezdim. Halen de yüzmeyi çok bilmem...

 

Sevgili eşimin uzun uğraşları sonrasında, ayağıma palet giymemi iknası sayesinde deniz ve su ile gerçek bir tanışma süreci yaşadım. O gün bugündür deniz ve su en iyi arkadaşlarımdan biri olmuştur. Suyun beni iyileştirdiğine ve arındırdığına inanırım.

 

Milan Kundera’nın “Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği" benim varoluşumda adını “Suyun Dayanılmaz Hafifliği ve Özgürlüğü"ne dönüştürür.

 

Yaşadığım her dönüşüm, içimde büyük bir merak uyandırır ve o an’a gelinceye kadar yaşadıklarımı,  bir film şeridi gibi gözümün önünden akıtır.

 

Bedenimizin %70’inin ve dünyanın yarısının su ile kaplı olması, insanoğlunun varoluş sürecini anlama ve keşfinin temel taşlarından birini oluşturmuştur.  Dr.Masaru Emoto, insan bilincinin suyun moleküler yapısı üzerinde etkisi olduğunu savunan deneyi ile, bu keşfi, insanoğlunun gözleri önüne sermiştir.

 

Çalışmaları sonucunda, Dr. Masaru Emoto, insanlara :

 

“ Tüm dünyadaki ve vücudunuzda taşıdığınız su, pozitif duygular ile şekil alıyorsa, bu demektir ki sağlığınız da, mutluluğunuz da, dünya barışı da düşüncelerinize ve ağzınızdan çıkan kelimelere bağlıdır. Hayat, sizi zorlayacak sınavlarla dolu. Bu sınavdan geçmenin tek yolu, sadece ve sadece negatif düşünceye olan direncinizle mümkün olacaktır."

 

mesajını vermiştir.

 

En çok neleri konuşuyor isek, aklımız onlarla meşgul olur ve beynimiz bu sırada bir frekans yayar. Bu frekans, varlığımızın en derin sırrı olan, yaradılış maddemiz suyu etkiler ve vücudumuzun %70’ini oluşturan içtiğimiz su, belli bir desene girer. O andan itibaren yaşayacaklarımız o konuştuklarımızdan kaynaklanır. Çünkü su, bu kelimeleri kendi alfabesi ile titreşimsel bir yazıya dönüştürür, kaydeder ve beynimiz, bu yazılanlara göre karar vermeye başlar.

 

Çocukluğuma dair hatırladığım ve beni suyun gizemli gücü ile tanıştıran şeylerden biri, suyun her eve özel bir bardak ve tabak ile sunulmasıydı. Özellikle eve misafir geldiğinde, bu özel  bardak ve tabak çıkarılır, su onunla verilirdi. En çok ilgimi çeken de bardak altına konulan örtüsüydü. Bu örtü kız çeyizlerinin olmazsa olmazıydı. Benimkini halen saklarım. Anneannemden bana kalan en değerlilerimdendir.

 

Su, bizim kültürümüzde azizdir. Su, hayattır. Su, kutsaldır. O bir hazinedir. Su, hem hayat hem değer katar.

 

Su, aktığı yere nüfuz eder; çözeltici özelliği ile var olan pislikleri çözer, içine alır ve akar gider...

 

Gittiği yerde kaybolmaz; buharlaşarak tertemiz bir şekilde geldiği yere, yani semaya döner. Saf bir şekilde tekrar yere iner, can olur, yeryüzünü temizler, insanı arındırır ve deveranına devam eder gider...

 

İnsan düşününce anlıyor, “Su gibi aziz olasın " olağanüstü güzellikte bir teşekkür ve dua ; “Su gibi tertemiz olasın "

 

Maddi ve manevi kirlerden uzak olasın ve su gibi başkalarını temizleyesin; bulunduğun yerlerde zulmü, kötülükleri gideresin; insanların kederlerini ve sıkıntılarını yıkayasın su gibi...

 

O kötülükler, o sıkıntılar sana zarar vermesin, sana bulaşmasın su gibi...

 

Su gibi mütevazi,

 

Su gibi kıymetli,

 

Su gibi tertemiz,

 

Su gibi temizleyici,

 

Su gibi yararlı,

 

Su gibi formsuz,

 

Su gibi şekilsiz,

 

Su gibi yaşam kaynağı,

 

Su gibi aziz olmak dileğiyle...




Sosyal Medyada Paylaş



Siz Hala Profesyonel Destek Almıyor musunuz?

Size Nasıl Yardımcı olabilirim?

" Değişimin sırrı, tüm enerjini eskiyle savaşmak yerine yeniyi yaratmak için odaklanmandır." -Socrates

Hadi bu sırrı birlikte keşfedelim...

İLETİŞİM

Hayallere doğru bir yolculuğa çıkmaya var mısınız?