Dalga Geçme Sanatı

Dalga Geçme Sanatı

Sevgili Zehra ve Mine “Mizah" üzerine bir sohbet programı tasarladıklarını söylediklerinde benim bu programda  işim olmaz diye düşünmüştüm. Çünkü kendimi bildim bileli mizah , komiklik ve espritüellik hiç ilgi alanıma girmedi. Tam tersi ciddi olmanın doğru olduğunu düşünenlerdendim. Oysa ki hayatın akışında doğru ve yanlış kavramlarının bildiğimden çok daha  farklı olduğunu özellikle pandemi döneminde deneyimleme fırsatı yakaladım.

 

Ve o fırsat ayağıma sevgili Zehra ve Mine sayesinde o kadar güzel geldi ki; üçlü yaptığımız sohbet sırasında mizah, komiklik ve espritüelliğin neden hiç ilgi alanıma girmediğimi keşfettim.

 

Keşfetmeme vesile olan soru şuydu:

 

“Zihni doyurmadan neşelenmek mümkün müdür?"

 

Genel olarak insanlar şaşırdıkları şeylere gülerler. Komik olan şey; ya çok zekicedir ve insanı şaşırtır veya çok aptalcadır ve yine insanı şaşırtır. Ama şaşırtır. Şaşırtır ve bu sebeple güldürür. Şaşkınlık geçirilir ve gülünür. Normal ve olağan durumdan ayrılma derecesi şaşkınlığını artırır. Ne kadar anormal ve sıra dışı ise yapılan, söylenen şey, o kadar şaşkınlık verici, düşündürücü yani komiktir. Şok edici derecede zekice veya şok edici derecede aptalca olunca insanlar şoke olur, kahkaha atar. Eğlenir. Bu da şaşkınlığın komik olmadaki rolüne işaret eder.

 

Ne güzel bir kelime “Şaşırmak". Şunu farkediyorum; zihnim tüm yaşam alanım üzerinde öylesine bir  kontrol kurmuş ki, bu kelimenin telaffuzunu bile algılamakta zorluk çekiyor.

 

Kendisiyle dalga geçebilmek bir meziyet olarak bilinir. Çünkü burada verilen bir mesaj vardır. İnsanın kendisiyle dalga geçebilmesi için, yani kendisini görünüşte küçük düşürebilmesi için üzerinde konuşulacak bir aptallık yapması gerekir. Kişi bu aptallığı bilerek planlı şekilde veya bilmeden yapabilir. Aptalca davranış sonrasında kendisiyle dalga geçer. Bunun komik olduğunu telkin etmiş olur. Yani demek ister ki; “Ben aptalca bir iş yaptım ve bu komiktir." Başka bir ifadeyle, “Ben aptalca bir iş yaptım ve bu şaşkınlık uyandırıcı bir hadisedir." Yani gizliden gizliye, gerçekte kendisinin aptalca bir iş yapmış olmasının ne kadar da beklenilmeyecek, anormal ve olağandışı bir durum olduğunu aşılıyordur karşısındakilere. Bu sebeple gülünür, komiktir. Ne kadar da gülünecek bir şeydir bu, ne kadar da hayret etmemenin imkansız olduğu bir vaziyettir ve sonuç olarak bu kişi bilinçdışında “Hata yapması çok zor, mükemmele yakın kişi" imajını yakalar. Tehlikelidir. Kendisiyle dalga geçerken bir yandan kendisinin üstünlüğünü; bunu komik bularak tuzağa düşen “Gülücü kurbanlara" fiili olarak kabul ettirmiştir. Artık çok geçtir ve bütün gülümsemeler, kahkahalar ve sevinçler tamamen kendisiyle dalga geçme görüntüsündeki stratejisyenin kötü emellerine hizmet etmektir.

 

Bir paragrafta kendimi tanımlıyor olmanın müthiş şaşkınlığı içinde, sanırım ilk defa kendimle dalga geçmeye izin veriyorum. Sorumun cevabını buldum.

 

Bu arada konu üzerinde yaptığım araştırmalarda; alaycı insanların düşündüğümüzden neden daha zeki olduğunu ortaya koyan tespitleri görmek, değişimim yolunda bana keyifli bir yol arkadaşı oldu.

 

  • Direk içinizi görürler.
  • Daha keskin beyinleri vardır.
  • Çok iyi sorun çözücüdürler.
  • Günümüz toplumu için anahtar sosyal beceri ile donatılmışlardır.
  • Sadece büyük zihinleri yoktur kalın derililerdir.
  • Daha sağlıklı bir beyne sahiptirler.
  • Arkadaşlarını ve etrafındaki diğer insanları da daha zeki yaparlar.
  • Hemen her duygusal savaşı kazanırlar.
  • Size nazik bir şekilde hakaret ettiklerinde bile gülersiniz.
  • Onları gerçekten seven arkadaşları vardır.

 

Değişimi gerçekleştirmek sanattır. Yaşam sanatını öğrenmek ise, özgürlük alanımızı genişleten sihirli bir anahtardır.  




Sosyal Medyada Paylaş



Siz Hala Profesyonel Destek Almıyor musunuz?

Size Nasıl Yardımcı olabilirim?

" Değişimin sırrı, tüm enerjini eskiyle savaşmak yerine yeniyi yaratmak için odaklanmandır." -Socrates

Hadi bu sırrı birlikte keşfedelim...

İLETİŞİM

Hayallere doğru bir yolculuğa çıkmaya var mısınız?