Yaşamınızı gözünüzün önünden bir film şeridi gibi geçirin ve izleyin ; bir anda hayatınıza giren, beyninizde ışık yakan, sesini size duyuran ve en derinlerinizdeki bir şeylere dokunan o an’ları yakalayın ve sıkıca tutun. Sakın bırakmayın 😊. Çünkü onların size çooook önemli bir mesajı var.
Benim için kitaplar bir elmas değerindedir. Kitabı ellemek, sayfalarına dokunmak, kokusunu duymak ve hissetmek isterim. Okuduğum her kitap ile bir bağ kurarım. Hatta bazen kitapların benimle konuştuğunu düşünürüm.
3 ay önce bir anda, okuma listemde olmayan bir kitap, kitaplarla bağ kurma özelliğim olduğunu bana kanıtlarcasına hayatıma giriverdi. “ Sen de nereden çıktın? " dediğim şaşkınlık halimi çok iyi hatırlıyorum. Ona dokunduğum ve ilk sayfasını çevirdiğim an itibari ile beni içine aldı ve maceralar ile dolu bir yolculuğa çıkardı.
“ KURTLARLA KOŞAN KADINLAR "
Clarissa P.Estes, Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabında, kadınlar için yalın, uygulanabilir ve doğal çözümler öneriyor. 19.yüzyılla birlikte insanlığın doğadan kopuşu ve duygulara yer vermeyen kapitalist bir endüstri çarkının içinde kayboluşundan yola çıkarak, kadınların yapması gereken ilk şeyin içlerindeki doğal sesi keşfetmek olduğunu söylüyor ve kadınların içlerinde yatan sınırsız güç ve yaratıcılığın, kurtların doğal yabanıllığında yattığı savını ileri sürüyor. Kadınların çoğu zaman, farkında olmadan içselleştirmek zorunda bırakıldıkları eziklik ve yetersizlik duygusuna, bastırılmış cinsel güdülerine çok değişik bir malzemeden yaklaşıyor: MASALLAR.
Evet Masallar 😊. Sanırım kitabın beni yakalayan en önemli teması bu oldu. Okuduğum her masalı bir yerlerden tanıyor ve hatırlıyordum. Çocukken dinlemekten keyif aldığım masallar aslında içinde derin anlamlar barındırıyordu. Her masal, varolma yolculuğuma bir atıfta bulunuyor ve neyi, nasıl ve neden yaptığını bana gösteriyordu.
Aslen bir psikiyatrist olan Estes, insanlığın ortak bilinçaltının aynaları olduğunu düşündüğü masallar aracılığıyla kadın psişesinin derinliklerine iniyor ve birçok açmazdan kurtulmalarına yardımcı olacak masal tadında terapiler uyguluyordu.
Masal dinlediğim ya da okuduğum her an’ın bana çok derin bir sevgi hissettirmesi ve kendimle bağ kurmamı sağlamasının arkasındaki gizemli anahtarını böylelikle keşfetmiş oldum.
Estes diyor ki :
“ Modern toplumlarda bir kadının masumiyetinin kaybolması çoğu zaman görmezden gelinirken, yeraltı ormanında masumiyetin ölümünden sonra hayatını sürdüren kadın özel biri olarak görülür. Bunun nedeni kısmen incinmesidir. Fakat daha çok yola devam etmesidir. Yeraltı dünyasında masumiyetin kaybı bir geçiş törenidir.
Bu geçiş töreni erginlenmedir. İçinde incinme barındırır ve bu kaçınılmazdır.
Genç ve masum dişinin, Kadınlığa geçiş sürecidir erginlenme. Bu yaş, statü, maddi yeterlilik, evil veya kaç çocuk sahibi olduğumuzla ilgili değil, bu yaşamda meyve veren elma ağacını nasıl olduğu ve onu nasıl büyüttüğü ile ilgilidir. Erginlenme töreni seni 20 yaşında bulacağı gibi 40 veya 50 yaşında da bulabilir. Sayısız kere bu geçiş töreninden geçeriz. Ancak bir tanesi en derin olanıdır.
Erginlenme çocuklukta geliştirdiğimiz Ben Merkezci ve Fantezi düş dünyasında yaşatan örüntülerinden kopup olgun bir yetişkinliğe geçiştir aynı zamanda. Olgun yetişkinlik, bireyleşme basamaklarının bir sonucudur ve yaşamının, iyi-kötü yaptığın tüm seçimlerin, saptığın tüm yolların %100 sorumluluğunu almaktır. Bu durumda suçlanacak ne bir anne-baba, ne kendin, ne de kendi ben merkezci yapından dolayı yansıtma yapacağın bir eş, dost, iş veya sistem kalır.
Her şey SENSİNDİR.
Bütün EVREN’in sensindir.
Erginlenme bir SÜREÇTİR, sonuç değildir."