Yaşamın her daim tüm insanlığa bir umut ve fırsat sunduğuna inanırım. Yaşadığımız her olay, karşımıza çıkan her kişi tesadüfi değildir. Tıpkı hayatıma bir anda giren sevgili hocalarım Kabuljan Murzaev ve Mahram Satymbaeva gibi...
Kabuljan Murzaev, yaşamının en büyük şanslarından birinin eşi olduğunu “SAKURA Yeniden Doğuyorum" kitabında eşini bir Sakura çiçeğine benzeterek anlatır.
“En büyük şanslarımdan birisi de eşimdir. Bu ince ruhlu, akıllı ve güzel kadın, sakura çiçeği gibi, bana sadece eş olmadı; çocuklarımın annesi, hayatımın kurtarıcılarından biri, yaşamımın hem danışmanı hem usta bir yönlendiricisi oldu. İyi ve kötü günlerimde her zaman yanımdaydı. Türkiye’de ikinci kez doğmamı sağlayan en değerli hazinemdi."
Bir zamanlar bir köyde sevilen ve tanınan bir bilge yaşar. Yıllar geçer ve ölüm döşeğinde yatan bu bilgeye öğrencileri sorarlar:
“Çok değerli bir bilgesiniz. Fakat yalnızsınız, neden evlenmediniz?"
Bilge:
“Yıllar boyu her yerde kendime layık ideal kadını aradım durdum, fakat bulamadım " der.
Öğrencileri sorarlar:
“Ee, o zaman neden evlenmediniz?"
Bilge:
“O kadın da kendisine ideal bir erkek arıyormuş" diye cevap verir.
Elmanın iki yarısı birleştiğinde nasıl bir bütünü oluşturuyorsa, kendi doğaları ile barışık bir kadın ve bir erkek yan yana el ele birleştiğinde de muhteşem bir bütünlük oluşturur. İstisnasız her kadın ve her erkek de bunun özlemiyle yanar tutuşur.
Bu özlem ile yanıp tutuşurken ne çok hata yapar; ideal kadını/erkeği arar dururuz. Kendimizi bile tanımazken ideal kadını/erkeği değil bulmak, tanımayı bile beceremeyiz. Ama aşık olur, ayaklarımız yerden kesilir, gözümüz hiç bir şeyi görmez olur ve deriz ki ;
“İşte bu! aradığım erkeği/kadını buldum. Benim ruh eşim, o benim her şeyim."
Sonra bir anda, bir şey olur ve havadaki o sihir, mucizevi ışık yok olur. Gözlerimiz daha farklı görmeye, kalbimiz daha sakin atmaya başlar.
Aşkı vazgeçilmez yapan; derinlerde saklı olan sevecen yanımızı ortaya koyan emsalsiz bir içtenliği, geçici süre ortaya çıkarmasıyken aynı zamanda hayal edilen ile gerçek farkedilene kadar arasındaki geçen zamanı sanki bir masal alemindeymiş gibi yaşatmasıdır.
Aşk, sadece bizlerin başını döndürürken; Sevgi, yaşama anlam katıp bütünlük sağlayarak tüm evrenin başını döndürür.
Bir elmanın iki yarısı olmayı bana gösteren sevgili Kabuljan Murzaev ve Mahram Satymbaeva’nın dilinden dökülen mısralar ile bu yazımı sevgili eşim Osman Murat Tanrıverdi’ye ithaf ediyorum...
Benim arkamdan yürüme.
Belki sana yol gösteremem.
Benim önümden yürüme.
Belki ben seni takip edemem.
Yanımda yürü ki biz bir bütün olalım...