İnsanları gözlemlemeyi çok severim. Gözlerine bakarım. Gözlerden parlayan ışığın şiddeti bazen ışıl ışıldır tıpkı güneş gibi, der ki “Ben çok mutluyum, çoşkuluyum, yaşamı çok seviyorum"; bazen de pusludur, sislidir, hafif ıslak, güneşin önüne sanki bir filtre gelmiştir, görmeyi istemediğimiz şeyler karşımızdadır , zorlar bizi ve der ki “Çok üzgünüm, yaşamak ne kadar zor, başaramıyorum, üstesinden gelemiyorum" ; bazen de sanki ateşler saçar, ışığın rengi sarıdan kırmızıya dönmüştür, karşımıza çıkan her şeyi yakıp yıkar ve der ki “Çok öfkeliyim, yeter artık !, dayanamıyorum, yaşamak istemiyorum".

Sonra ellerine, kollarına bakarım. O eller ne kadar çok şey anlatır. Öz’ümüzden akan duygu ve düşünceleri bir tercüman edasıyla dile getirir, anlamamız için şekilden şekle girer ve bize resmeder.

Bedenlerimiz, yaşantılarımız ile kurduğumuz ilişkileri o kadar güzel sergiler ki, karşısına geçip seyrettiğinizde, o bedenlerin sahip olduğu duyguları, düşünceleri, ilişkileri, davranışları ve değerleri en güzel şekilde ortaya koyar.

Bir süredir de dünya üzerindeki liderleri gözlemliyorum. Lider olarak tanımladığım statü içine kimler giriyor? Ülke Liderleri, Kurumsal şirketlerde şu an CEO olarak adlandırılan Liderler, Sosyal Sorrumluluk projeleri kapsamında çalışan bütüne/insanlığa hizmet eden Liderler, Dini Liderler ve daha niceleri...

Sosyal medyada takip ediyorum, konuşmalarını dinliyorum, bedensel faaliyetlerini gözlemliyorum. Büyük bir çoğunluğunda gördüğüm tek bir ortak nokta var. “ En büyük benim, ben yarattım, en güçlü benim. Ben EGO’yum".

Çoğunluğun yanında bir de azınlık var, onlar çok özel insanlar. İşte ben onlarda Bilge, Vizyoner, Lider olmanın ötesindeki insanı görüyorum ve  bu insanları göstermek istiyorum. Çünkü biliyorum ki bu insanlar sayesinde dünyamız var ve var olmaya da devam edecek.  

Piyasa sermayesi dünyanın ilk 10’u içinde yer alan  e-ticaret sitesi Ali Baba’nın sahibi  Jack Ma, kendi liderlik anlayışını ;

“ Yıllar önce dünyayı değiştirmek istiyordum. Ama şimdi düşünüyorum da, eğer dünyayı değiştirmek istiyorsak, önce kendimizi değiştirmeliyiz. Kendimizi değiştirmemiz daha önemli ve dünyayı değiştirmekten daha kolay. Sonra öğrendim ki her an gelişiyorum ve geliştiriyorum. O zaman benim görevim, ekibimin mutlu olduğundan emin olmak. Çünkü ekibim mutluysa, müşterileri mutlu edebilirler. Eğer müşterilerim de mutluysa o zaman hepimiz mutluyuz demektir “

şeklinde dile getiriyor ve devam ediyor ;

“ Diğerlerini güçlendir. Diğer insanları güçlendirdiğinizden emin olun, emin olmalısınız. Diğer insanların sizlerden daha iyi olduklarından emin olduktan sonra başarılı olursunuz. Tıpkı bir insanın büyümesi gibi. Bu beden asla sürekli büyüyemez. Bedenin büyümesi bir yerde yavaşlar; ancak aklı geliştirmek gerekir. Kültürünüzü, Değerinizi, Bilgeliğinizi geliştirmeniz gerekir. "

Dünya üzerine gelmiş geçmiş en büyük Lider’e sahip olan bir ülkenin evladı olmaktan duyduğum gurur ve  ondan öğrendiğim Bilge, Vizyoner, Lider olmanın ötesindeki insan tanımı yüreğimden akanları kelimelere dönüştüren mucizevi bir anahtar olmuştur.

Sevgili Ata’mız Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk diyor ki ;

“ Beni seven arkadaşlarıma tavsiyem şudur : Şahsınız için değil, fakat mensup olduğunuz millet için el birliği ile çalışalım; çalışmaların en yükseği budur. "

Yaşamda varolmanın ve bizden sonraya iz bırakabilmenin yegane ve tek yolu kendimizden geçiyor. Sürekli başkaları ile ilgili şikayet edenler asla bir yere gelemezler.

Hadi biraz etrafımıza bakalım, çocukları ve gençleri izleyelim. Eleştirmek yerine, tutalım ellerinden ve hayallerine / hayallerimize birlikte yolculuk yapalım.

“ Genç insanlara yardım edin. Zira gençler bir gün yetişkin olacak. Onların beynine ve kalbine şimdiden atılacak bir tohum, zamanla büyüyecek ve dünyayı değiştirecektir ".

Jack Ma, oğluna bir karne günü şunları söylüyor ;

“ Sınıfında ilk 3’te olmak zorunda değilsin. Notların çok kötü olmadığı sürece ortalarda olmak iyidir. Ancak bu tarz bir öğrenci diğer yeteneklerini geliştirmek için zaman bulabilir..."

Bilge, Vizyoner, Lider olmanın ötesindeki İnsan olmayı ben seçiyorum ve bu seçime herkesi davet ediyorum.